1. YAZARLAR

  2. D. Ali TAŞÇI

  3. Her insanın sınavı yeteneğinin içinde saklıdır
D. Ali TAŞÇI

D. Ali TAŞÇI

Yazarın Tüm Yazıları >

Her insanın sınavı yeteneğinin içinde saklıdır

A+A-

 

            “ Felç, kişiyi en gelişmiş özelliğinden vurur: Ressam kör, bestekâr sağır olur. Hatibin ise dili tutulur.”

            Yukarıdaki sözü, önemli bir psikiyatri profesörümüz Ayhan Songar ( 1927- 2 Temmuz 1997) söylemiş.

            Alman piyanist ve besteci Beethoven, dünya çapında bir müzisyendi. Sağlık sorunları yaşamış, âşık olduğu kadınlar tarafından terk edilmiş, onun için en önemli yeteneğini, yani işitme gücünü kaybederek büyük bir buhrana sürüklenmiştir. Düşünebiliyor musunuz, dünya çapında bir müzisyen, işitme duyusunu kaybediyor! Müzisyene, kulağıyla düşünen adam dense yeridir.

            Muhammed Ali. Dünyada gelmiş geçmiş en büyük ağır sıklet boks şampiyonu, efsane boksör! Parkinson hastalığına kapılarak kol gücünü kaybetti. Oysa boks, kol maharetidir.

            Örnekleri ülkemizden verelim:

            Cahit Sıtkı Tarancı.  ”Otuz Beş Yaş” şiirini bilmeyen yok. Edebiyatımızın önemli bir şairi olduğuna herkes hemfikirdir. Uzun yıllar okuma yazmayı, konuşmayı unutmuş ve öyle dünyayı terk etmiştir.

            Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, Cahit Sıtkı için yazdıklarını okuyalım:

            “Türkçeyi o kadar güzel konuşturan şairin aylar ve yıllarca en basit şeyleri söylemekten bile aciz kalması, her ağız açışında gölgesini ve rengini zamana fırlattığı eşyanın adını bile hatırlamadan yıllarca yaralı ceylan bakışlarıyla yaşaması kadar hazin ne olabilir? Ona Türkçeyi yeniden ve kelime kelime öğretmeğe başladıklarını haber aldığım zaman, nasıl içim burkulmuştu. Talihin insanoğlu ile bundan daha zalim alayı olamazdı.”  ( Tanpınar, Makaleler. S, 444 )

            Türkiye’nin önemli seslerinden Ferdi Tayfur yüz felci geçirdi. Doktorlar şarkı söylemesini yasakladı.

            Benim de yakından tanıdığım otuz yıllık bir öğretmen, bir sabah yataktan kalktığında okuma yazmayı unutmuş! Sonunda balkondan atlayarak intihar etmişti.

            Siyah beyaz TRT’nin efsane TV spikeri Tuna Huş, geçirdiği beyin felci nedeniyle 17 yıl konuşamadan yaşadı ve ardından öldü. Türkçesi bal gibi dilinden dökülen bu adam, 17 yıl ağzından bir hece çıkarmak için didinip durdu.

            Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

            Bunların elbet tıbbi izahları vardır. Rahmetli Ayhan Songar önemli bir psikiyatri profesörü idi. Onun;  “Felç, kişiyi en gelişmiş özelliğinden vurur: Ressam kör, bestekâr sağır olur. Hatibin ise dili tutulur.” sözünü yabana atmamak gerekir. Bir insan, en çok neyine, hangi özelliğine güveniyorsa, onun oradan yıkılması mukadder olabilir, anlamı çıkıyor bütün bunlardan. “Gururlanma insanoğlu, senden büyük Allah var.” sözü, atalarımızın irfanını göstermesi açısından önemlidir.

            Rüzgâr esmeye başladığı zaman taş değil, ağaç sallanır. Fırtınanın devasa ağaçları nasıl söküp attığını görmüşüz. Oysa aynı fırtına çimenleri büyütür, taşlara tesir edemez. Alçakgönüllü olursan, dünya fırtınaları seni yerinden sökemez, hatta büyütür. Afra tafra yaparsan, bunların vahim sonuçlarına katlanmalısın. (Yukarıda isimlerini saydıklarımı tenzih ederek..)

            Sana emanet olarak verilen yeteneği, “Bu benim malımdır.” diye kullanmaya kalkışmamalısın. Emanete hıyanet etmemelisin. Dünyanın en büyük bilgini de olsan, kalbin, beynine bir pıhtı atar ve sen bildiğin her şeyi unutursun! Sana verilen yetenekle başkalarına zulme kalkışmamalısın. Dev cüsselerin, yataklarda nasıl eriyip solduğu çok görülmüştür.

            Çevrenizi gözetleyin; kim ne ile övünmüşse, o şey ile başı belaya girmiştir. İnsanoğlu sadece maddi bir varlık değil, ete kemiğe bürünmüş bir varlığın ötesinde, onu sonsuzluğa taşıyacak olan bir de ruhu vardır. Dünyayı okumuş olsa da, mânâ âleminden habersiz olan birinin derinlemesine bütün bunların niçinini idrak edebilmesi mümkün değildir.

            Mutluluk mu arıyorsun; felç olsan, bir kapının kolunu çevirebilmek için servetini verirsin de, sağlıklı iken bunu başarabilmenin şükrünü Rabbine karşı ödemekten niçin kaçınıyorsun? Evin içinde “şunu getir, onu yap!” diye terör estireceğine, sağlığını, çoluk çocuğunun rahatlığı için de kullanman senin için daha hayırlı bir iş değil midir? “Dirlik düzenlik istiyorsan evinde, işini kendin gör, kimseye güvenme!”

            İnsan, karınca misali; karınca uçabilmek için bir ömür didinip durur. Bir an gelir uçar. Uçar, ama bir kuşa yem olmaktan kurtulamaz. İnsan çoğu zaman yetenekleriyle sınava çekiliyor da, maalesef sınavı kazanan pek az!

            Hayat bize emanettir. Hatta biz, bize emanetiz. Bu emanetlere hıyanet etmeden dünyayı terk edenler mutlu insanlardır. En büyük ihanet, insanın kendisine yaptığı ihanettir. Hangi hain mutlu olmuştur?

A. DAVUTOĞLU: Dün “İzmir mitingi”nde konuşan Ahmet Davutoğlu’nun haline çok üzüldüm. Siyaset uğruna, makam sevdasına insan bu kadar savrulabilir mi? Birilerini sevmemek, ona karşı durmak başka bir şey; ama “Size gelince, bakın siz onları seviyorsunuz, ama onlar sizi sevmiyorlar. Siz kitabın tamamına inanıyorsunuz; onlar sizinle karşılaştıkları zaman “inandık” diyorlar; yalnız kaldıklarında ise size karşı öfkelerinden parmaklarını ısırıyorlar. De ki: “Öfkenizden çatlayın!” Şüphesiz Allah kalplerde olanı bilmektedir.” (Âl-i İmrân Suresi, 119. Ayet.)

D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız