1. YAZARLAR

  2. D. Ali TAŞÇI

  3. KADER AĞINI ÖRERKEN
D. Ali TAŞÇI

D. Ali TAŞÇI

Yazarın Tüm Yazıları >

KADER AĞINI ÖRERKEN

A+A-

 

            Kalabalıkları memnun etmenin yolu, onlara sürekli somut şeyler göstermek ve vaatlerde bulunmaktır. Önümüzdeki seçimde kim, hangi parti daha somut vaatlerde bulunmuşsa o, yarışı önde bitirecek anlamını da içeriyor. Kalabalıklar, inanmasalar da, çoğunlukla masal dünyasında yaşamayı severler. Bu masalı görmek için “milli piyango” ve benzeri “şans oyunları”nın kuyruklarına bakmak yeterlidir.

            Beş duyunun ötesindeki anlamlı seslere ancak hassas kulaklar duyarlıdır. Onlar da her devir ve zamanda daima azınlıkta olmuşlardır. İktidarda kalmak isteyenler, sürekli kendilerini yenilemek zorundadırlar. Bu da yetmez, kitlelerin zihinlerini de yenilemelidirler; çünkü yenilenmeyen kitleler zamanla duyarsızlaşır ve yeni bir arayışın içine girebilir. Yani maddi kalkınmayla manevi kalkınma dengede yürütülmelidir. Refah ile ferah dengeli olmalıdır.

            Tarihten örnekler sunarak bir konuyu işlemek anlamlı olabilir; fakat yeterli değildir; gelecekle ilgili projeler ortaya konulmadıkça kitleleri heyecanlandırmak zordur. Tarih belki heyecanlandırır, ama harekete geçirmez; asıl hareket, gelecekle ilgili sinyaller yandığında ve cepler ısıtıldığında başlar, çünkü kalabalıkların yapısı budur.

            Toplumun bir kısmı da hadiselere ideolojik bakar. Bu kesimin evlerini altından, sokaklarını da gümüşten yapsanız onlardan asla oy alamazsınız.

            “İslamofobi”yi hep ellerinde tutanlar, son yüz yılda sindirdiklerini sandıkları Müslümanların “cihad” damarlarının attığını gördüklerinden, bütün güçleriyle Müslümanların üzerine gelmekten çekinmiyorlar. Artık her şey alenen ve meydanda yapılıyor.

            İngilizlere soruyorlar; “Hilafete niçin karşısınız?”

            “Biz Hindistan’da bir yılda 15000 kişi kesiyoruz, asayişi sağlamak için; fakat Halife bir emir veriyor, Hindistan sütliman oluyor. Bu nedenle karşıyız.”

            Tarih hiç görevini ihmal etmemiştir. Her yüz yılda büyük değişiklikler baş gösterir. Önümüzde çok hareketli ve bereketli yıllar vardır, inşallah. Kim gelirse gelsin, kimler çomak sokmak isterse soksun, ama 21. Asır yeryüzünde Müslümanların asrı olacaktır, inşallah. Kalabalıklar /topluluklar güçlü değildir; çünkü belli amaç uğrunda bir araya gelmemişlerdir. Fakat “toplum” öyle değildir, aynı amaç uğrunda toplanan insanlar kümesidir. Azınlıkta da olsa, “toplum” daima güçlüdür ve değişimi de onlar yapar.

            “Kader, gayrete âşıktır.” derler, hakkımız ne ise onu almak için gayret sarf etmeliyiz.

            Hak ile batılın karıştığı ve hakikatin net ortaya çıkmadığı bir dünyada yaşamak ve kimliğini ayakta tutmak zordur. Zaman, Hak ile batılın ayrıştığı bir zamandır ve bu durum, her türlü çilesine rağmen, Müslümanlar için rahmettir.

            Hadis-i Şerif’te; “Kişi sevdiği ile beraberdir.” ve “Kişi sevdiğinin dinindendir.” buyruluyor.

            Hiçbir politik niyet taşımadan yazıyorum; yarın öte âlemde asla birlikte olamayacağım insanlarla dünyada bir menfaat uğruna bir arada bulunmak, bir Müslüman için züldür. Müslüman, ahiretini düşünmeden dünyada asla bir adım atmayan insandır. Müslüman “demokratik” bir oyunun şarlatanı değil, Hakk’ın temsilcisidir ve öyle olmalıdır.

            Anlam verilen ve onun uğrunda bir hayat harcanan şeylerin, sonunda o kadar da anlamlı olmadığı anlaşılınca, pişmanlık en anlamlı bir biçimde ortaya çıkar. Mevlâ, bir asırlık pişmanlığımızı hayra tebdil eylesin.

            Rabbim bu millete doğruları göstersin.

            D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız